Ulusal Basının İşlevleri

Ulusal Basın

Ulusal basın, yaygın basın olarak da anılır. Yaygın basının amacı daha geniş kitlelere ulaşmaktır. Türkiye içi ve dışı dağıtımı yapılan basın olarak adlandırabiliriz. Merkezi İstanbul’da bulunan ve geniş olanaklara sahip olan sürekli ve düzenli yayımlanan yüksek tirajlı gazeteler olarak da tanımlayabileceğimiz ulusal basın bütün ülke kamuoyuna hitap etmektedir. Ulusal basın, toplumun farklı ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal kesimlerine seslenir. Arkalarındaki sermaye yapısı güçlü olan bu yayınlar, profesyonel olarak hazırlanmış ürünlerdir. Ulusal basın; siyasal, ekonomik, toplumsal etkileri bakımından güçlüdür.
Örnek: hürriyet, zaman, milliyet, sabah, cumhuriyet, taraf, radikal gibi.

Basının İşlevleri

-Haber ve Bilgi Verme Fonksiyonu
• Denetim ve Eleştiri Fonksiyonu
• Eğitim ve Eğlendirme Fonksiyonu
• Kamuoyu Oluşturma ve Açıklama Fonksiyonu

Haber ve Bilgi Verme Fonksiyonu
Basının en temel işlevi haber vermek böylelikle de bireyi içinde yaşanılan çevre, toplum, ülke ve uluslararası ortamdaki gelişen olaylara ilişkin aydınlatarak, kanaatlerini sürdürmesini güçlendirmesini ya da değiştirmesini sağlamaktır.
Teknolojinin gelişimi ile birlikte iletişimin önemi hızla artmıştır. Bu da bilgiye ve habere olan gereksinimin daha da artmasına neden olmuştur. Dünyamız giderek küçülmüş ve global bir köy halini almıştır. Bunun sonucunda da daha fazla insan ve kültür birbirleriyle ilişki içerisine girmiştir. Mesafeler kısalmış haberi ulaştırma yöntemleri son derece hızlı bir hale gelmiştir. Bununla birlikte basın organları da bilgiyi ve haberi ulaştırmada birbirleriyle rekabete girmiştir. Basın birçok haberleşme aracı içerisinde önemi kimilerine göre azalarak kimilerine göreyse artarak çalışmalarını sürdürmekte. Her ne kadar birçok olumsuzluklarla karşılaşılsa da insanların haber alma ihtiyaçlarını karşılayan araçlar arasında ilk sırada yer almaktadır. Dolayısıyla yazılı basına büyük sorumluluklar düşmektedir. Basının bilgi ve haberi ulaştırma işlevini yerine getirirken çok dikkatli davranması gerekmektedir. Sağlıklı kamuoyunun oluşabilmesi için gerçek ve güvenilir haber sağlanmalıdır ve kitleler bilgilendirilmelidir.
Basının haber ve bilgi vermedeki amacı kendisine veya bir zümre ya da kişiye çıkar sağlamak değil topluma doğru ve gerçek enformasyonu sunmak ve kamuoyunun serbestçe oluşumuna katkı sağlamak olmalıdır. Böylelikle toplumsal gelişimi desteklemiş ve çağdaş demokratik toplum olma yolundaki ilerleyişimize de büyük katkı sağlanmış olunacaktır.

Denetim ve Eleştiri Fonksiyonu

Vatandaşın sözcüsü basındır. Kuşkusuz vatandaşın sözcüsü olmakla birlikte basının almış olduğu sorumluluk son derece önemlidir. Siyasal iktidarın kullanılışını denetleme ve eleştirme görevi olan basın sık sık siyasal iktidarla karşı karşıya kalmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde incelediğimizdeyse gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde basının bu nedenden dolayı çeşitli zorluklarla karşılaştığını görmekteyiz. Kimi zaman sansürlerle kimi zamanda değişik yöntemlerle basın siyasal iktidarlar tarafından denetim altına alınmaya çalışılmıştır. Bu da basın özgürlüğü kavramının ortaya çıkışının ve öneminin anlaşılmasının başlıca sebeplerinden biridir.
Demokrasinin bir gereği olarak siyasal iktidarın icraatlarını araştırıp inceleyip eleştiriler getirerek kamuoyunu bilgilendirmek ve aydınlatmak gibi toplumsal bir görev ile donanmış durumda olan basın elbette ne yargısız infaza yönelmeli ne de iktidarı elinde tutanlara hoş görünmeye çabalamalıdır.
Halkla siyasal iktidar arasında bir köprü vazifesi gören basın halkı bilgilendirerek kamuoyu oluşumuna etki etmektedir siyasal iktidarı da uyararak ve denetleyerek istenen gereken düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktadır. Bu denli kritik bir görevi olan basının işini yaparken aradaki dengeyi çok iyi sağlaması belirli çıkar gruplarına lehine davranmaması, halkı kışkırtıcı ve düzeni tehdit edici yazılardan kaçınması taraf gözetmemesi gerekmektedir. Denetim ve eleştiri fonksiyonunu bu ölçüler içerisinde yerine getirebilen basının ülkenin geleceğinin aydınlatılmasında önemli bir rol oynaması kesinlikle yadsınamaz bir gerçektir.

Eğitim ve Eğlendirme Fonksiyonu

Basının diğer kamusal fonksiyonlarından birisi de eğitme ve eğlendirmedir.
Basın insanlar arasındaki ilişkilerin gelişmesine değişik gruplara ait olan insanları ve kültürleri tanıtarak onların birbirlerinden haberdar olmasını sağlayarak katkıda bulunur. Bunu yaparken de sahip olduğu etkin güçten yararlanır.
Değişik kültürleri müzik tarzlarını sanat eserlerini ve akımlarını bilim ve teknikteki gelişmeleri değişik toplumları ve onların yaşam biçimlerini çeşitli yazı türleri aracılığıyla insanlara aktararak eğitme fonksiyonunu gerçekleştirmektedir.
Bu da basında çalışan kişilerin donanımlı ve uzman kişiler olması gerektiğini göstermektedir. Artık haberi kaynağından elde etme ve yazma yeteneğine sahip olmak yeterli olmamaktadır. Geniş bir genel kültüre hatta belirli alanlarda uzmanlaşmak konuları ve olayları yorumlayabilmek gerekmektedir. Ancak bu özelliklere sahip gazetecilerin bulunduğu basın eğitme işlevini istenen düzeyde yerine getirebilir.
Bireyleri gündelik yaşamın tekdüzeliğinden ve yorgunluğundan uzaklaştırmak bir başka deyişle eğlendirmek üzere gazeteler magazin içerikli haberlere film tiyatro ve kitap yorumlarına karikatürlere fıkra fal ve bulmacalara yer vermektedirler. Türkiye’de basının eğlendirme fonksiyonu konusunda çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunu diğer görevleri için söylememiz pek inandırıcı olmayacaktır. Örneğin basının en önemli işlevlerinden birisi olan eğitim konusunda Türk basının yoğun siyasi spor ve magazin gündeminden sıyrılamadığını görmekteyiz.

Kamuoyunu Aydınlatma ve Oluşturma Fonksiyonu

Basının toplumsal bir kurum olma özelliği nedeniyle sosyal sorumlulukları bu sorumluluklarla birlikte ticari kazancın ötesinde bir görevi ve toplumun iletişim kurumu olması nedeniyle önemli işlevleri bulunmaktadır. Bunlar bir bütün haline geldiğinde basın yöneldiği kitle üzerinde dolaylı ya da dolaysız olumlu ya da olumsuz ve az ya da çok oranda bir etkileme yönlendirme ve saptama gücüne sahiptir.
Basının kamuoyunu oluşturmadaki etkisine ülkemizde de kimi dönemleri örnek olarak gösterebiliriz. Özellikle kurtuluş savaşı döneminde basının üstlendiği rol çok önemliydi. Bu dönemde basının etkin gücünden yararlanılmış ulusal mücadelede kamuoyu desteğinin oluşması sağlanmıştır.
Mütareke ve özellikle Milli Mücadele yıllarında Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde ‘Milli Mücadele basını’ doğmuş ve gelişmiştir. En önemli bölgeleri düşman kuvvetleri tarafından işgal edilmiş diğer kısımları bir ölüm kalım savaşı hazırlığıyla çırpınan bir ülkede en ilkel koşullarla filizlenme çabaları sürdüren basının tam bir kimliğe kavuşamayacağı aşikardır. Kağıdın mürekkebin bile bulunmadığı meslekten yetişmiş müretteb ve matbaacının olmadığı Anadolu illerinde her çeşit yokluğa rağmen bir-iki sayfalık gazeteler çıkarılmış Anadolu halkının birlik ve beraberliğini sağlama çabaları sürdürülmüştür. Bunda da büyük ölçüde başarı sağlanmıştır.
Bir başka örnek olarak sınır komşumuz olan Yunanistan ile belirli dönemlerde ortaya çıkan gerginlik sırasında iki ülke basınında takındığı tutumların kamuoyu oluşumundaki etkisini gösterebiliriz.
Özgürlükçü demokrasilerde kitle iletişim araçları kamuoyu olarak isimlendirilen etki unsurunu yaratma bakımından yararlı olmaktadır. Otoriter rejimlerde ise kitle iletişim araçları otoritenin siyasal ve ekonomik gücünü devam ettirmek için buna paralel yönde yönlendirilmektedir. Bu fikirde de olay kamuoyu yaratmak ve neticede yönetimi etkilemektir.
Bu noktada ileri sürülen bir görüşe göre gazeteler zaman zaman savundukları fikirleri toplumun çoğunluğuna ait fikirler olarak göstermek suretiyle bireylerde bir çoğunluk duygusu uyandırmakta onları bu fikirlere inandırmaya ya da varolan inançlarını kuvvetlendirmeye de çalışmaktadır.

Kamuoyunun kuşkusuz en büyük ve en güçlü oluşma biçimi uluslararası boyutu yani dünyayı kaplayan boyutudur. Dünya kamuoyu denince akla gelen devletlerin sınırlarını aşan ve çeşitli ülkelerin bireylerini kimi temel konularda birleştiren bir ‘oydaşma’ ‘dır.
Uluslararası kamuoyunun oluşumuna ilişkin en iyi örneklerden birisi Körfez Savaşıdır. Amerikan basınının özelliklede CNN televizyonunun savaş bölgesinden yayınladığı görüntüler yalnızca Amerika ve müttefiklerindeki insanlar üzerinde değil dünya üzerindeki pek çok insanda etki yaratmıştır. Böylelikle Irak’a karşı bir kamuoyu oluşturulmuş ve sonunda Birleşmiş Milletler tarafından ambargo uygulanmıştır. Özellikle de yapılan yayınlarda çevreciliğe ilişkin duygulara seslenilmiş doğaya akıtılan petrol görüntüleri ve bunlardan etkilenen hayvanların görüntüleri verilerek insanların kanaatleri etkilenmiştir.
Bu örnekte görüldüğü gibi basının uluslararası kamuoyunun oluşumunda ne denli etkili olduğu bir ulusa karşı diğer ulusların sahip olduğu yargıların biçimlenmesinde ve bakış açılarında ne düzeyde belirleyici rol üstlendiği de açıkça görülmektedir.

Ulusal kamuoyu daha çok bir ülke ile ilgili olarak ve ülkenin genelini ilgilendiren daha çok dış sorunlara ilişkin konular olduğu gözlemlenmektedir. Dış politikada kamuoyunun rolü önemli ve büyüktür. Bu nedenle ülkeler kamuoyunun istenilen yönde oluşturulması için kitle iletişim araçlarından yararlanmaktadırlar.
Konu ile ilgili olarak tarihten verilebilecek bir örnek olarak Bulgaristan’daki Türk azınlığın maruz kaldığı zulümler olabilir. Önceleri Türkiye yönetiminin Bulgaristan Türkleri ile ilgili ne bir açıklaması ne de bir girişimi vardı. Bulgaristan Türklerinin sorununu oradaki azınlığa yapılanları basın ortaya koydu. Soydaşlarla ilgili haber fotoğraf ve köşe yazılarına sürekli yer verildi ve sonunda hükümeti etkileyen kanaatleri yani kamuoyunu oluşturdu; Yönetim Bulgaristan’daki sorunlara eğilmek mecburiyetini hissetti. Basın burada kamuoyu oluşturma ve açıklama görevinin yanında kamusal çıkarlar için halk adına denetim ve eleştiri görevini de yerine getirmiştir.

Basın ulusal kamuoyunun oluşumunda halk adına hareket eder ve onun duygularının tercümesi olur. Bunu yaparken de toplumu aydınlatır ve bilgilendirir; böylece kamuoyunun oluşumunda ve şekillenmesinde rol oynar.
Bir örnek daha verecek olursak ulusal spor karşılaşmalarını gösterebiliriz. Özellikle şampiyonlar ligi karşılaşmalarında ve milli maçlarda atılan başlıklar ve yazılan yazılar toplumu coşturur nitelikte birlik ve beraberlik duygularını pekiştirici etki yaratmaktadır. Bunu karşı takımın ülke basını ile kendi basınımızı incelediğimizde daha rahat görme imkanına sahip oluruz.

Yerel kamuoyu ulusal ve uluslararası kamuoyunun bir parçasıdır. Daha doğrusu yerel kamuoyunu oluşturan kitle, ulusal ve uluslararası kamuoyunu oluşturan kitlenin içerisinde yer almaktadır. Yerel kamuoyu ulusal ve uluslararası kamuoyundan farklı ve bağımsız olarak daha dar alanda ve yöre halkının birbirlerinden ve yörelerindeki hemen her gelişmeden doğrudan ve hayli yüksek oranda etkilenmeleri ile oluşan bir gruptur. Yerel kamuoyunun gücü ve etkisi kuşkusuz daha fazladır. Çünkü birey doğrudan olayın içerisindedir ve çıkarları daha yakından ilişki içerisindedir. Kısa zamanda net ve kesin sonuçlar beklenmektedir.
Yerel kamuoyunun oluşumunda en etkili olarak yer alan araç ise yerel basındır. Belirli ve dar bir bölgede çalışmalarını sürdüren yerel basının da etkisi ulusal basından fazla fakat etki alanı dardır. Ülkemizde de birçok ilde yerel basın organları mevcuttur. Bunlar ellerinde bulundurdukları olanakları oranında kamuoyu oluşumuna etki etmektedir. Buradan yerel basının o yöre halkının bugünü ve geleceği için ne kadar önemli olduğu da anlaşılmaktadır.
Ulusal basına malzeme sağlayan yerel basın doğrudan bölge halkıyla iç içe yaşadığı için bölgede gelişen olaylara çok daha yakındır. Bölgeyi ve bölge halkını daha iyi algılar. Yerel halk kendi gazetesinde kendi sorunlarını gelişmelerini sesini yüzünü görür. Kendisi ve çevresi ile ilgili her şeyi daha yakından izler; olaylara sahip çıkar. Yöre halkının moral kaynağı olan yerel basın bu nedenle yöre halkının çevresiyle ve kendisiyle ilgili yetkilileri yönlendirici bir yükümlülük taşır. Yerel yöneticileri ve sorunlara ilişkin sorumluluk konumundaki yetkilileri yönlendirir. Bu nedenle yerel basın lokal düzeyde de olsa toplum yaşantısının önemli bir görev ve sorumluluğunu üstünde taşıyan bir kurumdur.
Yöredeki sosyal yaşantı üzerinde de etkili olan yerel basın kişinin günlük yaşantısını düzenlemesine de yardımcı olur. Bilgi ve haber ulaştırmanın yanında yerel yönetimlerle yerel halk arasında iletişimi sağlayarak bir köprü vazifesi görür. Dolayısıyla seçim zamanlarında yerel basının yöre halkının kanaatlerinin oluşmasında etkisi büyüktür. Yerel basın bu nedenle yerel siyasetçilerin bir propaganda aracı olarak da görülmektedir.
Yerel kamuoyunun temel iletişim aracı olarak görülen yerel basın yöredeki kamusal çalışmaların yatırımların uygulamaların da denetçisi konumundadır. Çünkü küçük kentlerde yabancılaşma büyük kentlerdeki gibi olmadığından gazeteci yakın çevresindeki gelişmelerle daha bir ilgilidi